30 Temmuz 2016 Cumartesi

Ani Harabeleri - Gezi Yazısı

   Bir tesadüf buluşturdu bu güzel şehirle bizi. Küçüklüğümden beri her sene memleketime (Ardahan) giderim. Hiç dışına çıktığım görülmemiştir. Bu sefer öyle olmadı, gezmek görmek istedik saklı güzelliklerini. Çıldır gölünü görmeye gitmiştik, sonrasında yola çıktık. Nereye gittiğimizi bilmiyorduk aslına bakarsanız, sadece öndeki aracı takip ettik. Adını bile duymadığım bir yere gelmiş olmanın heyecanı vardı içimde. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam.





   Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay nehrinin batı yakasını oluşturan Ani, anadoluda bir ortaçağ şehridir. Tarihi İpek yolunun değerini kaybetmesiyle terk edilmeye başlamıştır.
Ani şehrine Aslanlı kapıdan giriş yapılmaktadır. Adını üzerindeki aslan kabartmasından almaktadır.




   Büyük Katedral Ani'nin en büyük yapısı olmasıyla dikkat çekmektedir. Büyük Selçuklu'nun fethinden sonra camiye çevrilmiştir. Yapımından uzun yıllar geçsede ayakta kalmayı kısmen başarmıştır. 




Büyük Katedral şiddetli depremler ve zamana yenik düşmüştür.




Ebul Manucehr Camii, Selçuklular zamanında Anadolu'da kurulan ilk Türk camisidir.




   Sınırı oluşturan Arpaçay nehri üzerinde sadece iki ayağı kalmış bir köprü vardı. Döneminin en önemli ticaret köprüsü olan köprüden geriye kalanlar. 




Tigran Honents (Resimli) Kilise benim en çok etkilendiğim yapılardan biri oldu. Kilisenin duvarlarında Hz. İsa'nın doğumundan ölümüne kadar geçen olayları sembolize eden freskler bulunmaktaydı. Bulunduğu arazinin koşulları benim için çok ürkütücüydü.  




Yazımı harika bir haberle sonlandırmak istiyorum. Gezimizin hemen akabinde Ani Harabeleri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edildi. 

1 yorum: